EkonomiSanayi-Teknoloji

Ekonomi-teknoloji haberleri (28.11.2021)

Katı Yakıtlar, Linyit üretimi Eylül ayında 6 milyon 516 bin 119 ton olarak gerçekleşti
Linyit(1) satılabilir üretimi Eylül ayında bir önceki aya göre %6,2 azalırken, bir önceki yılın aynı ayına göre %3,5 arttı.
Taşkömürü üretimi Eylül ayında 122 bin 532 ton olarak gerçekleşti
Taşkömürü satılabilir üretimi Eylül ayında bir önceki aya göre %27,4, bir önceki yılın aynı ayına göre ise %12,1 arttı.
Taşkömürü koku satılabilir üretimi ise Eylül ayında 406 bin 543 ton olarak gerçekleşti. Bu üretim bir önceki aya göre %2,4, bir önceki yılın aynı ayına göre %13,6 arttı.
Taşkömürü ithalatı Eylül ayında 3 milyon 353 bin 537 ton olarak gerçekleşti
Taşkömürü ithalatı Eylül ayında bir önceki aya göre %17,4, bir önceki yılın aynı ayına göre ise %11,1 azaldı.
Taşkömürü koku ithalatı Eylül ayında bir önceki aya göre %46,5 azalırken, bir önceki yılın aynı ayına göre %213,9 arttı.
Eylül ayında üretimin teslimatları karşılama oranı en yüksek linyitte gerçekleşti
Üretimin teslimatları karşılama oranı(2) Eylül ayında %96,8 ile en yüksek linyitte gerçekleşti. Bu oran taşkömürü kokunda %82,0 iken taşkömüründe %3,8 olarak hesaplandı.
Taşkömürü ve linyit teslimatı en fazla termik santrallere yapıldı
Katı yakıtların teslimat yerlerine göre dağılımı incelendiğinde; Eylül ayında taşkömürü teslimatının %47,7’si termik santrallere, %18,2’si kok tesislerine, %14,3’ü demir-çelik haricindeki sanayiye yapılırken, linyit teslimatının %81,0’ı termik santrallere ve %10,2’si demir-çelik haricindeki sanayiye yapıldı. Taşkömürü kokunda ise en fazla teslimat %95,4 ile demir-çelik sanayine yapıldı.

İŞ DÜNYASI TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYDU

Vergi Dairesi Başkanı Şahin Demirci ASKON’u ziyaret ederek vergi yapılandırması ile ilgili bilgilendirmeler yaptı.

Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Kayseri Başkanı Ali Özcan yaptığı açıklamada ülke gündemini ve vergi yapılandırmasını değerlendirdi. Ali Özcan, “Ekonomi olarak zor bir zamandan geçiyoruz. Bu zaman diliminde sabırlı olmamız gerekiyor. Bu günler geçer gider. Buradan daha güçlü çıkmanın yollarına bakmamız gerekiyor. Bir ve beraber olmadan olmaz. Bürokrasinin, kamunun, sivil toplum kuruluşlarının gayreti ile bu dönemi de atlatırız. Biz ASKON olarak her zaman devletimizin ve milletimizin yanında olmaya devam edeceğiz. İş dünyası olarak elimizi taşın altına koyduk. Ülkemize önemli hizmetlerde bulunmaya devam ediyoruz. İki hususun üzerinde duruyoruz: Birincisi üretim ikincisi ise çalışma. Biz bunlardan vazgeçmeyeceğiz” dedi. Vergi yapılandırmasına değinen başkan Ali Özcan, “İş dünyasının gözü vergi yapılandırmasında idi. Yapılandırma iş insanlarını rahatlattı. Kafa karışıklıkları ve ödeme problemleri sona erdi. Bugün kıymetli başkanımızdan önemli bilgiler edindik. Kendilerine hem bilgiler hem nazik ziyaretleri için teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

ÖDEME YAPMAYANLARIN YAPILANDIRMASI İPTAL OLACAK

Vergi Dairesi Başkanı Şahin Demirci, “Yapılandırma ile ilgili iş dünyasının atlayabildiği bazı hususlar vardı. Bugün onları dile getirdik. Yapılandırma olduğunda ödemelerde aksama yapma imkanı gibi bir algı oluştu. Biz bu algının hatayı getireceğini vurguluyoruz. İkinci taksit dönemine girildi. Bu ödeme yapılmazsa maalesef ödeme yapmayanların yapılandırmaları iptal olacak. Böyle bir fırsatı doğru şekilde uygulayarak tamama erdirmek adına ASKON’u ve kıymetli başkanımızı ziyaret ettik. İlgileri ve destekleri için kendilerine teşekkür ederiz” açıklamasında bulundu.

Görüşmede Gelir İdaresi Grup Müdürü Sezer Sarı, ASKON Başkan Vekili İlker Barlı ve yönetim kurulu üyesi Vacit Kip hazır bulundu.

Kapadokya Üniversitesi ve Dorak Holding arasında iş birliği protokolü

Turizmden havacılığa, taşımacılıktan açık hava aktivitelerine kadar geniş bir alanda var olan ve Kapadokya bölgesi başta olmak üzere birçok şehirde faaliyetlerini sürdüren Dorak Holding ile Kapadokya Üniversitesi arasında iş birliği protokolü yapıldı.

Kapadokya Üniversitesi Mustafapaşa Yerleşkesi’nde yapılan protokol anlaşmasına Kapadokya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar ve Dorak Holding Kapadokya Bölge Müdürü Eylem Alp katıldılar. Protokol kapsamında, Kapadokya Üniversitesi çalışanları, öğrencileri ve mezunları, sahip oldukları ayrıcalıklı KÜNKART ile firmaya yönelik avantajlı indirimlerden yararlanabilecekken; holding bünyesindeki çalışanlar da Kapadokya Üniversitesi Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi gibi bölgeye hizmet veren kuruluşların indirimlerinden faydalanabilecekler.

KÜNKART nedir?

KÜNKART, KÜN İdari Akademik Personel Kimlik Kartı, KÜN Öğrenci Kimlik Kartı ve KÜN mezunu olan öğrencilerin talebi ile Kapadokya Üniversitesi tarafından adlarına düzenlenen karttır. KÜNKART sahipleri, bölgedeki anlaşmalı kuruluşların sundukları indirimlerden yararlanabilmektedirler.

ENERJİ DEPOLAMANIN ÖNÜ AÇILDI

Merus Power Türkiye Satış Müdürü Elvan Aygün, yayınlanan şartnameye göre kurulacak enerji depolama sistemlerinin tesislere sunacağı faydaları anlatırken, hizmet sağlayacak şirketin yeterliliğinin de önemli olduğunun altını çizdi.

Elektrik Depolama Tesislerinin Şebekeye bağlanması konusunda TEİAŞ tarafından yayından teknik şartname hakkında bilgi veren Merus Power Türkiye Satış Müdürü Elvan Aygün, yenilenebilir enerji kaynaklarının önünün açılması ve yatırımların amorti süresinin kısalması açısından enerji depolama sistemlerinin gelişiminin çok önemli olduğunu belirtti.

ENERJİ DEPOLAMA SİSTEMLERİNİN ÖNEMİ ARTTI

TEİAŞ tarafından hazırlanan Elektrik Depolama Tesislerinin Şebekeye Bağlanması konusunda yayınlanan teknik kriterlerler hakkında bilgi veren Elvan Aygün; “Bildiğiniz üzere dünyada enerji depolama sistemleri günden güne önemini artırmakta ve sistem esnekliğini sağlamada önemli bir unsur haline gelmektedir. Ülkemizde de bu alanda yayınlanan, böylesi bir yönetmelik olması oldukça sevindirici. Bu kriterler arasında göze çarpan noktalardan ikisi enerji kalite sorunları için belirlenen sınırları sağlaması zorunluluğu ve hizmet edeceği alanlar olarak görülmektedir. Enerji kalite sorunları, doğrudan veya dolaylı birçok kayba neden olmaktadır. Bu sorunları önleyici amaçla kullanılması hem iletim ve dağıtım şirketleri için hem de son kullanıcı için ekonomik anlamda olumlu etkiler doğuracaktır. Enerji depolama sistemlerinin hizmet edeceği alanlara bakacak olursak; frekans kontrol pazarında esneklik sağlanması, oturan sistemlerin veya üretime ara veren işletmelerin tekrar devreye alınması sürecindeki sıkıntılı durumların şebekeyi etkilememesi konusunda kullanılacağı belirtilerek sistem kapasiteleri, bağlantı şekilleri ve izlenmesi gibi birçok noktaya değinilmiş.”dedi

İŞLETMELER İÇİN EK GELİR KAPILARI AÇILACAK

Enerji depolama sistemlerini şebekeye ve enerji depolama sistemi kurulu işletmelere sağlayacağı katkılar açısından değerlendiren Aygün; “Elektrik güç sisteminden temel beklenti; ekonomik, kaliteli, güvenilir ve sürekli olmasıdır. Şebekeye sağlayacağı katkıları incelersek, öncelikle şebeke işletmecilerinin sistem güvenilirliğini ve esnekliğini sağlamak adına oldukça rahatlayacağı düşünülebilir. Arz ve talebin dengelenmesi ve pik durumlarının yaratacağı sıkıntıların önüne geçilmesi gibi güvenilirliği etkileyen durumlar adına etkin çözümler elde edilebilir. Belirtilen kapasite miktarları ile de TEİAŞ’ın amaçlarından birinin bu olduğu düşünülebilir. İşletmelerde kurulu olan ESS’ler için ise ekonomik anlamda ek gelir ve enerji kalite sorunlarından doğan ek kayıp maliyetlerinden tasarruf veya üretimle bütünleşik bir ESS düşünüldüğünde üretilen enerjinin depolanması ile iç ihtiyaçlarda kullanılabileceği veya şebekeye satılabileceği durumlar olumlu etkiler olarak gösterilebilir. Yani bu teknik kriterlerle birlikte işletmeler için ek gelir kapıları açılacağı, şebeke işletmecileri için ise güvenilirlik ve esneklik anlamında rahatlayacakları bir döneme giriyoruz diyebiliriz.”dedi.

HAMMADDESİNİ KENDİ ÜRETEN KORUMA ŞİRKETLER GRUBU YATIRIMLARINI SÜRDÜRÜYOR

Türkiye’nin önde gelen kimya şirketlerinden Koruma Şirketler Grubu, 2021 yılında üretim kapasitesini artırdı, Kocaeli, Denizli ve Hatay’daki tesislerinde yeni yatırımlarına devam ediyor. Güçlü ekonomilerin, güçlü bir kimya sektörüne sahip olduğunu belirten Koruma Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı V. İbrahim Aracı, “Türkiye tükettiği kimyasal hammaddelerin önemli bir bölümünü ithal ediyor. Ürettiğimiz hammaddelerle ithalat oranını azaltmayı, ana kimyasallardan imal ettiğimiz kimya ürünleriyle de ürün gamımızı artırmayı hedefliyoruz” dedi.

Türkiye’nin önde gelen kimya şirketleri arasında yer alan Koruma Şirketler Grubu, Türkiye’nin üç farklı bölgesinde yer alan fabrikalarında yeni yatırımlara hız kesmeden devam ediyor. Koruma Şirketler grubunun amiral şirketi olan Koruma Klor Alkali; Türkiye çapında faaliyette olan 3 fabrikasında da üretim kapasitesini artırdı. Güçlü ekonomilerin, güçlü kimya sektörüne sahip olduğunu vurgulayan Koruma Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı, “Türkiye üretimde kullandığı kimyasal hammaddelerin önemli bir kısmını ithal ediyor. Ürettiğimiz ana kimyasallarla ithalat oranını azaltmayı ve kimya sektöründe üretim maliyetlerini düşürmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

SURİYE SINIRINA YAKIN NOKTADA FABRİKA

Türkiye’de 3 farklı bölgede üretim tesisleri olduğunu belirten V. İbrahim Aracı, “Bulunduğumuz bölgelerde istihdama ve bölge ekonomisine olan katkımız bizi teşvik ediyor. Suriye sınırına yakın bir noktada bulunan Hatay, Kırıkhan’daki fabrikamızda yatırımlarımız devam ediyor. Ayrıca Denizli ve Derince’de bulunan tesislerimizde de kapasite artırdık. Türkiye’de üretim yapabileceğimiz, lojistik ihtiyaçlarımızı karşılayabileceğimiz her yere yatırım yapmaya hazırız” ifadelerini kullandı.

“KİMYA, KORKULMASI GEREKEN DEĞİL DESTEKLENMESİ GEREKEN BİR SEKTÖRDÜR”

“Türkiye’de kimya sektörü olumsuz bir imajla tanınıyor” diyen Aracı, “Oysa gelişmiş ekonomilerin itici gücü kimya sektörüdür. Ana kimyasallarla pek çok ürün ortaya çıkartabilir, tek hammaddeden ürün gamınızı genişletebilirsiniz. Kimyasal ürünler önemli bir ihracat kalemidir. Sektörler bazında baktığımızda kimya sektörü 2021 Haziran ayında ihracat şampiyonluğunu üstlenmiştir. Ana kimyasalların üretimini gerçekleştirebildiğimizde, hammadde ithalatına ihtiyaç duymadan, daha büyük ihracat rakamlarına ulaşabiliriz” şeklinde konuştu.

“ANA KİMYASALLARDAN ÜRÜN GELİŞTİRİYORUZ”

Koruma Şirketler Grubu’nun yalnızca kimyasal hammadde üreticisi olmadığını vurgulayan İbrahim Aracı, “Bünyemiz içerisinde yer alan ve yine üç bölgede üretim yapan Koruma Temizlik şirketimiz ile de Türkiye’nin en eski çamaşır suyu markalarından Hypo’yu, en saf temizlik maddesi Miss Arap Sabunu’nu, bulaşık deterjanı, banyo ve mutfak temizleyicileri, ovma tozu ve ovma kremi gibi çeşitli ürünleri kendi markalarımızla üretiyoruz ve geliştiriyoruz. Ayrıca ‘private label’ markalara da üretim gerçekleştirerek Türkiye’de ürettiğimiz kimyasalları başta ABD, Hollanda, İtalya, Almanya, Kanada, Kenya, Uruguay, Ekvator, Avustralya, Katar ve BAE olmak üzere dünyanın dört bir yanına ihraç ediyoruz” dedi.

“KİMYA LOJİSTİK VE NAKLİYESİ UZMANLIK GEREKTİRİR”

“Kimya, üretiminin yanında lojistik ve nakliyesi konusunda da kendine özgü yöntemleri olan, prosedürler ve zorunlulukları bulunan bir sektör olarak karşımıza çıkıyor” diyen Aracı, “Yarım asrı aşkın tecrübemizle lojistik alanında hizmet veren şirketimiz İzmit Sakarya Nakliyat A.Ş; sıvı kimyasal taşımaya uygun tankerleri ve sürekli gelişen karayolu araç filosu sayesinde kimyasal ürünlerinin taşınması konusunda uzmanlaşmıştır” ifadelerini kullandı.

“ÇİFTÇİMİZİN EMEĞİNİ KORUMAK İÇİN TARIMDA DA VARIZ”

Koruma Klor Alkali şirketinin bitki koruma ürünleri ve gübre üretimi tarafında faaliyet gösteren birimi Koruma Tarım hakkında konuşan Aracı, “Endüstriyel tarım, koruyucu kimyasallar olmadan düşünülemez. Koruyucuların ve gübrenin kullanılmaması pamuk gibi stratejik ürünlerde verimi önemli oranda azaltacaktır. Ana kimyasallardan bitki koruma ürünleri üreterek endüstriyel tarımda da varlık gösteriyoruz. Böylelikle ithal edilen koruyucu ürünleri de ülkemizde üretecek, gübre yatırımımızla çiftçimizin sıvı gübre ihtiyacını karşılayacağız” diye konuştu.

Gelecek hedeflerinin GEBKİM OSB’de inşası devam eden dördüncü üretim tesislerinden sonra ‘entegre kimya tesisleri’ olduğunu vurgulayan Aracı, “Ana kimyasallardan üretebileceğimiz ürün gamı çok çeşitli. Hedefimiz klordan yola çıkarak tüm yan ürünleri tek bir fabrikadan sentezleyebileceğimiz bir kimya tesisi daha kurmak” diyerek sözlerini sonlandırdı.

021 yılında ülkemizde yerli üretime başlayan TCL Mobil, 2022 yılına hız kesmeden yeni ürünlerle giriyor Dünyanın en büyük tüketici elektroniği şirketlerinden biri olan TCL, 2021 yılında Türkiye’de başlattığı yerli üretim stratejisi sayesinde üstün teknolojik özelliklere ve premium kullanıcı deneyimine sahip ürünleri erişebilir fiyatlarda kullanıcılara sunuyor. IDC Türkiye’nin açıkladığı verilere göre TCL, 2021 yılının üçüncü çeyreğinde mobil telefon pazarında yüzde 5’lik pazar payına ulaşarak 6. sırada yer aldı. Şirket, 2022 yılında piyasaya süreceği yeni ürünlerle ekosistemini daha da büyüterek, Türkiye’deki gücünü artırmaya hazırlanıyor.  Dünyanın en hızlı büyüyen tüketici elektroniği üreticilerinden biri olarak Kuzey Amerika, Latin Amerika, Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve Asya Pasifik bölgelerindeki 160’ı aşkın ülkede ürün ve çözümlerini tüketicilere ulaştıran TCL, IDC verilerine göre üçüncü çeyrekte yüzde 5’lik bir pazar payına sahip olarak akıllı telefon pazarında 6. sırada yer aldı. Türkiye’de akıllı telefon, tablet, akıllı saat ve modem gibi farklı ürün gruplarında uzun zamandır faaliyet gösteren TCL, yerli üretim çalışmalarıyla 2021 yılında ‘Made in Türkiye’ etiketine sahip 3 modeli erişilebilir fiyatlarla kullanıcılarla buluşturdu. TCL, 2022 yılında Türkiye’deki ekosistemini güçlendirmek ve yerli üretimini artırmak için şimdiden gerekli adımlarını atmaya başladı. TCL’in 2021 yılındaki performansına dair değerlendirmede bulunan TCL Communication Türkiye Ülke Müdürü Serhan Tunca şunları söyledi: “Türkiye, TCL’in dünya çapında en çok önem verdiği pazarlar arasında ilk sıralarda yer alıyor. Ülkemiz, sahip olduğu stratejik konumuyla TCL markalı akıllı telefonların üretim üssü olma konumuna emin adımlarla ilerliyor. 2021 yılında TCL 20 SE ile başladığımız yerli üretim sürecimiz, TCL 20E ve TCL L7’nin de katılmasıyla kısa sürede genişledi. Premium deneyimler sunan gelişmiş teknolojileri kullanıcılara uygun fiyat etiketiyle ulaştırma stratejimiz Türkiye’de ilgiyle karşılanıyor. IDC’nin verilerine göre akıllı telefon pazarında çok kısa sürede 6. sıraya kadar yükselmemiz bunun bir göstergesi” dedi. Emin adımlarla ilerliyoruzUzun süredir yaptıkları yatırımla Türkiye’deki daha fazla kullanıcının bir numaralı tercihi olmak için emin adımlarla yürüdüklerini belirten Tunca: “Üçüncü çeyreği akıllı telefon pazarında önemli bir sıçrama yaparak yüzde 5 pazar payıyla tamamladık. Şu an yolun başında olduğumuzu söyleyebilirim. Önümüzde ilerlemekten vazgeçmeyeceğimiz çok uzun bir yolumuz var. Bunun için çalışmalarımızı büyük bir titizlikle sürdürüyoruz ve hem ülkemize hem de kullanıcılarımıza değer katabilmek için planlamalarımızı yapıyoruz. Önümüzdeki dönemlerde de ülkemizdeki yatırımlarımızı artırarak, yüksek teknolojiyi erişilebilir fiyattan kullanıcılarımızla buluşturmaya devam edeceğiz” dedi. 2022 planlarına da değinen TCL Communication Türkiye Ülke Müdürü Serhan Tunca: “2022, TCL için heyecan verici bir yıl olacak. Global stratejimiz kapsamında bir ekosistem markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Telefon, tablet, akıllı saat, modem, kulaklık başta olmak üzere zengin ürün portföyümüzü kullanıcılarımızla buluşturmak ve kullanıcılarımızın geçirdiği kaliteli zamanlarında daha fazla ürünümüzle yer almak için sabırsızlanıyoruz. Tablet kategorisinde olduğu gibi akıllı telefon alanında ve faaliyet gösterdiğimiz diğer segmentlerde de ilk sıralarda yer almak için çalışmalarımıza ara vermeyeceğiz” dedi.

TamTeşvik ile SGK’nın istihdam teşviklerinden TAM yararlanın

TamTeşvik yazılımı ile sektör ve ölçek bağımsız tüm işletmeler, SGK’nın farklı istihdam teşviklerinden faydalanarak ne kadarlık bir kazanç elde edeceğini eksiksiz olarak hesaplıyor. İster bir çalışanı olsun, ister binlerce çalışanı olsun tüm firmaların faydalanacağı bir yazılım hizmeti olan “TamTeşvik”, çalışanları tek tek uygun oldukları aktif teşviklere göre analiz edip, personelin farklı kanunlardan yararlanabileceği teşvik kalemlerini en yüksek miktardan en düşük miktara göre akıllı yazılım algoritması ile otomatik olarak hesaplıyor. Böylece işletmeler, devletin farklı kanun ve uygulamalarındaki SGK teşviklerinden sağlayabilecekleri kazançtan hızlıca haberdar olurken, her bir çalışanın SGK beyannamesini yaptığında teşvikle ilgili kanun maddesini beyannamede belirterek, daha az SGK primi ödemiş oluyor. Devlet ilgili teşvik kapsamında, çalışanın SGK priminin belli bir bölümünü işveren adına karşılıyor.

TamTeşvik “akıllı yazılım algoritması”, SGK teşviklerini hesaplıyor

TamTeşvik’te, farklı kanun ve uygulamalar kapsamında, farklı iş kollarına yönelik verilen teşvik kalemleri, akıllı yazılım algoritması sayesinde, hızlı ve güvenilir bir şekilde, doğru sonuçlarla anında ekrana geliyor. Özellikle, yüzlerce çalışanı olan orta ve büyük ölçekli şirketler, her bir çalışanı için SGK’nın sitesinden tek tek hangi teşvikten yararlanabileceğini saatlerce incelemek yerine, tüm çalışanlarının yararlanacağı teşvik kalemlerini TamTeşvik yazılım hizmeti sayesinde anında görüyor. Böylece işletmelerdeki iş yükü ve zaman kaybı azalıyor. Özellikle yöneticiler, TamTeşvik sayesinde daha verimli ve katkı sağlayan bir zaman yönetimine sahip oluyorlar.

Tam Teşvik ile zamanı kaçırma, teşviklerden TAM yararlanarak kazancı yakala

İşletmede, doğru hesaplama ve zaman artık çok daha önemli. TamTeşvik yazılımı sayesinde, işletmeler anında teşvik tutarlarını hesaplayabiliyor, SGK’ya bildirebiliyor ve böylece daha az SGK primi ödedikleri için tasarruf ediyorlar. Diğer bir ifadeyle, eksik hesaplanan istihdam teşviklerinden doğabilecek kayıplar da sona eriyor.

TamTeşvik uygulamasının avantajları şunlardır:

*İşletmeler, tüm teşvikleri tek tıklama ile kolay ve hızlı şekilde analiz ederek, tam hesaplıyor.

*Uygulamadaki “akıllı yazılım algoritması” sayesinde, tüm çalışanlar tek tek uygun oldukları teşvik kanuna göre analiz ediliyor ve teşvikler en yüksek miktardan en düşük miktara doğru hesaplanıyor.

*Güncel ve yenilenen mevzuata hızlı uyum sağlayan TamTeşvik, bünyesinde bulunan uzman ekip sayesinde, işletmelere mevcut ve yeni tüm SGK teşvikleri hakkında anında güncel bilgiler sunuyor.

*TamTeşvik yazılımını yöneten uzman ekip, işletmelere SGK teşvik mevzuatı ve diğer konulara dair danışmanlık hizmeti verebiliyor.

*Uygulama, kullanıcı dostu ekranları ve menüleri ile işletmeler tarafından hızlı ve kolay şekilde kullanılıyor.

Fransız DS Lüks Segmentte Ağırlığını Hissettiriyor

Otomobilde Fransız lüksünü temsil eden seçkin marka DS, Türkiye’deki beşinci showroomunu Antalya’da hizmete açtı. Türkiye’de Koluman Holding iştiraki Koluman Monde Motorlu Araçlar Ticaret ve Sanayi A.Ş. tarafından temsil edilen markanın İstanbul’da iki, Ankara ve İzmir’deki showroomlarından sonra Antalya’nın lüks semti Lara’daki 500 metrekarelik 2 katlı showroomu da üst düzey lüksten ödün vermeden en ileri teknoloji ile donatıldı.

“DS Automobiles Antalya” adıyla Akdeniz Bölgesi’ne hizmet vermeye başlayan markanın Türkiye’deki yatırımları 2022 yıllarında farklı şehirlerde devam edecek. Markanın “lüks” stratejisine paralel olarak Antalya Lara’da açılan beşinci showroomunda; DS-7 beğenilere sunulurken, 2022 yılının Ocak ayından itibaren hibrit versiyonuyla birlikte zarif, güçlü ve sofistike bir hat çizgisine sahip olan DS 9 ile DS 4 de model gamı içindeki yerini alacak.

Erciş “2022 DS’in yılı olacak”

Koluman Monde Motorlu Araçlar A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Altuğ Erciş, pandemi döneminin etkilerinin halen sürmekte olduğu bu dönemde çip krizinden doğan tedarik sorununu diğer markalar kadar çok yaşamadıklarını belirterek “İstediğimiz araç sayısına yakın bir oranda DS modeli tedarik ediyoruz. Bulunurluk sorunları ve döviz kurlarının dalgalı bir seyir izlemesine rağmen Antalya showroomu ile yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Antalya ve Akdeniz Bölgesi lüks otomobil tercih etme potansiyeli yüksek olan bir lokasyon. Yeni showroomumuzla birlikte yıl sonunda geçen yıldan daha fazla satış adedine ulaşacağız. Lüks segmentte Avrupa’da büyüyen 3 markadan biri olan DS, Türkiye’de de yükselişe geçecek ve 2022 yılı yeni modellerimizle birlikte DS’in yılı olacaktır. DS önümüzdeki yıl bu yıla oranla 2 kat fazla satış adedine ulaşacaktır” dedi.

30 yaş ve üzerinin tercihi

 DS markasının en çok İstanbul’da tercih edildiğini de sözlerine ekleyen Erciş “DS modelleri en cok 30-35 yaş üzeri kadın ve erkeklerin eşit olarak ilgi gösterdiği bir marka. Lüksü en iyi ve üst düzeyde temsil eden DS, ülkemizde de hızla büyüyor ve premium segmentte ciddi bir oyuncu olarak yerini alıyor. Türkiye’de marka bilinirliği en üst seviyeye ulaştı ve müşterilerimiz tarafından yoğun olarak tavsiye ediliyor. Bunun nedenlerinin başında da lüks çizgisinin yanında modellerimizle segmentimizde fiyat-fayda seviyesinin en yüksek olduğu markalardan biri olmamız” diye konuştu.

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu