6 Şubat depremleri, açıklamalar, mesajlar, uyarılar

BAŞKAN BÜYÜKKILIÇ’TAN “6 ŞUBAT” MESAJI

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yıl dönümünde bir mesaj yayımladı. Başkan Büyükkılıç, mesajında, “Acılar büyük, ama şunu çok iyi biliyoruz ki, depremin ardından sergilenen dayanışma ve fedakârlık, milletimizin birliğini bir kez daha gözler önüne serdi” dedi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve yüzyılın afeti olarak nitelendirilen 7,7 ve 7,6’lık depremlerin yıl dönümünde yayımladığı mesajında, “Ülkemizi derinden sarsan bu büyük felakette, Kayseri olarak yüreğimizi deprem bölgeleriyle birleştirdik. Tüm depremzede kardeşlerimize bir kez daha geçmiş olsun diyor, acılarını paylaşıyorum” dedi.

Bu acının, sadece afetin yaşandığı bölgelerin değil, tüm milletin acısı olduğunu belirten Başkan Büyükkılıç, “Kaybettiğimiz canlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Acılar büyük, ama şunu çok iyi biliyoruz ki, depremin ardından sergilenen dayanışma ve fedakârlık, milletimizin birliğini bir kez daha gözler önüne serdi” diye konuştu.

“Bir Milletin Dayanışma Ruhunun Simgesi”

Büyükkılıç, depremin ilk anından itibaren, Kayseri Büyükşehir Belediyesi olarak seferber olduklarının altını çizerek, “Birlikte, omuz omuza, binlerce personelimiz ve yüzlerce aracımızla, yardım tırlarımızla, iş makinelerimizle, hep birlikte depremzedelere en hızlı ve en etkili şekilde ulaşmak için canla başla çalıştık. Yüzlerce gönüllü ekip, bir milletin dayanışma ruhunun simgesi oldu” ifadelerini kullandı.

Kayseri olarak, bir yandan gıda ve malzeme desteği sağlarken, diğer yandan barınma sorununu çözmek için de tüm imkânları seferber ettiklerini vurgulayan Başkan Büyükkılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kahramanmaraş’ta 117 depremzede aile için konteyner kent kurduk. Elbistan’da ise hem ticaretin yeniden başlamasına katkı sağlamak hem de depremzedelerin yaşam kalitesini arttırmak için Türkiye’de bir ilk olacak Konteyner Çarşı’yı inşa ettik. AFAD ile iş birliği yaparak 100 konteynerlik bir yeni kent daha kurduk. Hatay’da, sağlık hizmetleri de sunarak, bir Gezici Ağız ve Diş Sağlığı Kliniği ile depremzedelerimize hizmet verdik. Kayseri’nin üniversiteleri ve hastaneleri de depremzede kardeşlerimize ev sahipliği yaptı. Ancak bizler yalnızca yardım göndermekle kalmadık; aynı zamanda depremzedelerimizin hayatını yeniden kurmak için de var gücümüzle çalıştık. KASKİ’miz, Kayserigaz’ımız alt yapıyı onarırken, Kayseri ve Civarı Elektrik T.A.Ş. ekiplerimiz, Kahramanmaraş’ın enerji hatlarını yeniden ayağa kaldırarak bölgedeki yaşamı kolaylaştırmak için canla başla çalıştı.”

“Allah Bir Daha Böyle Acılar Yaşatmasın”

Büyükkılıç, bu afette, Kayseri halkı olarak hep birlikte tek yürek olduklarını kaydederek, “Göstermiş olduğumuz bu güçlü dayanışma, bu aziz milletin ne kadar büyük bir kalbe sahip olduğunu bir kez daha gösterdi. Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın. Kayseri, her zaman olduğu gibi el birliğiyle, kardeşliğin ve dayanışmanın simgesi olmaya devam edecektir” şeklinde konuştu.

BAŞKAN YALÇIN’DAN 6 ŞUBAT MESAJI

Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, 6 Şubat depreminin yaralarını sarmak için devlet-millet-belediye işbirliğiyle büyük gayret sarf ettiklerini söyledi.

6 Şubat depreminin yıl dönümü münasebetiyle bir mesaj yayımlayan Başkan Yalçın, ilk günden itibaren deprem bölgesinde olduklarına dikkat çekerek, “Cenab-ı Allah, bir daha böyle acılar yaşatmasın. Ülke olarak gerçekten çok büyük bir felaketle karşı karşıya kaldık. Binlerce vatandaşımızı kaybettik, yüreğimiz yandı. Ancak yaraları sarma hususunda da canla başla gayret gösterdik. İlk günden itibaren bütün imkanlarımızla deprem bölgesinde olduğumuz gibi Talas’ta da ihtiyaç duyulan tüm konularda üzerimize düşeni fazlasıyla yerine getirdik. Elbistan’da 310 konutluk Talas Kent Yaşam Alanını hizmete sunduk. Bu vesileyle depremde hayatına kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyor, yakınlarını kaybedenlere tekrar başsağlığı ve sabırlar temenni ediyorum” ifadelerine yer verdi.

Başkan Büyüksimitci’den “6 Şubat” Mesajı

Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, 6 Şubat depremlerinin ikinci yıl dönümü nedeniyle yayımladığı mesajda; “Ülkemizin en büyük acılarından biri olarak hafızalarımıza kazınan asrın felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.

Deprem bölgesindeki yaraları sarabilmek için depremin ilk anından itibaren Kayseri’de el ele vererek hep birlikte bir dayanışma örneği sergilediklerini ifade eden Başkan Büyüksimitci, “2 yıl önce ülkemiz yüzyılda bir görülecek deprem felaketi yaşadı. Tarihi felaketin ilk saatlerinde Kayseri Sanayi Odamızda ilk koordinasyon toplantımızı yaptık. Daha sonra Kayseri Organize Sanayi Bölgemizde Kriz Koordinasyon Merkezi oluşturduk. Kayseri olarak Valiliğimiz, belediyelerimiz, Odalarımız, OSB’lerimiz, sanayici ve işadamlarımız ve vatandaşlarımızın desteği ile toplanan yardımları koordineli bir şekilde deprem bölgelerine ulaştırdık. Allah bütün sanayici ve işadamlarımızdan, yardım elini uzatan tüm hemşerilerimizden razı olsun. Rabbim bizlere bir daha böyle acılar yaşatmasın.” dedi.

İki yıl önce yaşadığımız bu büyük felaketin deprem ülkesi olduğumuz gerçeğini bir kez daha çok acı bir şekilde hatırlattığına vurgu yapan Başkan Büyüksimitci, olası benzer felaketlerin yıkıcı etkisini en aza indirmek için yaşadıklarımızdan ders çıkarmamız gerektiğini söyledi.

Depreme karşı hazırlığımızı en üst seviyede tutmamız gerektiğinin altını çizen Büyüksimitci, “Deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, depremlere karşı hazırlıklı olmamız hayati önem taşıyor. Alınması gereken tedbirleri sadece inşaat ve mühendislik önlemleri ile sınırlı tutmamalıyız. Depremlere karşı daha dirençli bir ülke olmak için bireysel ve toplumsal olarak deprem kültürünün yerleşmesi gerekiyor. Toplum olarak bilinçlenmeli, yasal ve kurumsal düzenlemelerle, eğitimler ve farkındalık faaliyetleri ile depreme karşı hazırlığımızı en üst seviyede tutmalıyız” dedi.

6 Şubat depremleri devlet ve milletin dayanışmasının en üst düzeyde olduğunu bizlere bir kez daha gösterdiğini ifade eden Büyüksimitci, “Birlik ve beraberlik içinde olduğumuzda yaşadığımız zorlukların her zaman üstesinden geliriz. 6 Şubat’ta millet olarak gösterdiğimiz bu güçlü dayanışma, Türk milletinin ne kadar hatırşinas olgunun bir kanıtıdır” diye konuştu.

Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın“ Kayseri OSB İtfaiyemiz Depremlere Karşı Her An Hazır”

Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın, 6 Şubat depremlerinin yıldönümünde yayımladığı mesajında, “6 Şubat’ın hemen ardından Kayseri OSB İtfaiyesi olarak, deprem bölgesinde yardıma ilk koşanlar arasında yer almıştık. Allah bir daha böyle bir acı göstermesin. Bizler, depremlerin değil bilinçsizliğin öldürdüğüne inanıyoruz. Bu nedenle millet olarak daima hazırlıklı olmalıyız.” dedi.

Başkan Yalçın, “Kayseri OSB İtfaiyemiz 6 Şubat depremleri sonrasında arama-kurtarma çalışmalarına ilk katılan ekipler arasında yer alarak, birçok cana umut olmuştu. Ekiplerimiz yaptığımız çalışmalarla deprem başta olmak üzere doğal afetlere karşı donanımlı ve eğitimli halde hazır bulunmaktadır. Allah milletimizi ve sanayicilerimizi depremlerden yangınlardan, kazalardan ve afetlerden korusun.” diye konuştu.

2023 yılında asrın felaketi olarak nitelendirilen 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerini yaşadıklarını hatırlatan Başkan Mehmet Yalçın, “Kayseri Valiliğinin emri ile depremin yaşandığı gün olan 06 Şubat 2023 tarihinde Kayseri OSB itfaiyesi özel arama ve kurtarma ekibimiz hızlıca bölgeye intikal etmiş ve çalışmalar yürütmüştür. Ekiplerimiz, yapılan görev sonu çağrısına kadar deprem bölgesinde farklı illerde ortak çalışmalara katılarak, 100’ü aşkın vatandaşımızı enkazdan canlı olarak kurtarmıştır. Yangınlarla mücadelede cansiperane bir şekilde çalışan Kayseri OSB İtfaiyesi personeline deprem sonrasında gösterdikleri çalışmalardan dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Başkan Yalçın, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“Asrın felaketi olarak adlandırdığımız, ülkemizi derinden sarsan 6 Şubat depremlerinin yıl dönümündeyiz. 11 İlimizi, 14 milyon insanımızı etkileyen, 53 binden fazla can kaybına yol açan bu büyük afet, hepimizin yüreğinde derin izler bıraktı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, devletimizin tüm kurumları, sivil toplum kuruluşlarımız ve aziz milletimiz, adeta bir seferberlik ruhuyla afetin yaralarını sarmak için gece gündüz demeden çalıştı. Hızla yürütülen arama-kurtarma çalışmaları içinde katkı sunmuş olmak da bizler için ayrıca bir gururdur.  Deprem gerçeğiyle yüzleşmek ve olası afetlere karşı hazırlıklı olmak hepimizin ortak sorumluluğudur. “Deprem öldürmez, bina öldürür.” anlayışıyla, depreme dayanıklı yapılar inşa etmek, toplumumuzu bilinçlendirmek ve riskleri en aza indirerek geleceğe daha güvenli adımlarla ilerlemek zorundayız. 6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Yüce Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabır ve baş sağlığı diliyorum.”

KTO BAŞKANI GÜLSOY “ASRIN FELAKETİNİ HAMDOLSUN ASRIN DAYANIŞMASINA VE BİRLİKTELİĞİNE DÖNÜŞTÜRDÜK”

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Başkanı Ömer Gülsoy, hafızalardan ve kalplerden silinmeyecek olan 6 Şubat depremlerinin yıl dönümü dolayısıyla anma mesajı yayınladı. Gülsoy, “Depremin yıldönümünde bir kez daha hatırlıyoruz ki, doğal afetler karşısında dayanışma ve yardımlaşma en büyük gücümüzdür. Acılarımızı birlikte paylaşıyoruz. Asrın felaketini hamdolsun asrın dayanışmasına ve birlikteliğine dönüştürdük.” dedi.

Başkan Gülsoy, mesajında şu ifadelere yer verdi:

“6 Şubat 2023’te yaşadığımız ve yüreklerimizde tarifi görülmemiş bir acı bırakan deprem felaketinin üzerinden iki yıl geçti. Dünya tarihinin karada meydana gelen etkisi en yüksek depremi olarak kayıtlara geçen bu büyük afetin ilk anlarından itibaren devlet ve millet olarak yaraları sarmak için seferber olduk. Acısı hala taze olan ‘Asrın Felaketi’ sadece deprem bölgesinde vatandaşlarımızı değil, 86 milyon vatandaşımızı derinden etkiledi. Pazarcık ve Elbistan ilçelerimizde meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler, 11 ilimizde ve yüzlerce kilometrelik bir alanda büyük yıkımlara neden oldu. Hafızalarımızdan ve kalbimizden silinmeyecek o acı günlerde biz de elimizden geldiğince deprem bölgelerine yardımlarda bulunduk. Deprem bölgesindeki yaraları sarabilmek için depremin ilk anından itibaren Kayseri’de el ele vererek hep birlikte bir dayanışma örneği sergiledik. Sayın Valimiz Gökmen Çiçek Bey’in talimatlarıyla kurduğumuz Kayseri Deprem Koordinasyon Merkezimizde işbirliği protokolü yaparak, yardımlarımızı koordineli bir şekilde ulaştırmaya çalıştık. Kayseri halkımızın özverili desteğiyle bölgeye 1000’in üzerinde tır dolusu acil yardım, hijyen paketi, tıbbi malzeme, yatak, battaniye, yorgan, soba başta olmak üzere birçok yardımı ulaştırdık. Sayın Valimizin koordinasyonunda Kayseri Büyükşehir, Melikgazi ve Kocasinan Belediyelerimiz, ticaretin canlanması, hayatın normale dönmesi için Elbistan’da Çarşılar kurdular. Bizlerde Yönetim Kurulu üyelerimizle bu çarşılarımızı ziyaret ederek oradaki iş insanlarımıza odamızın fahri üyelik belgelerini dağıttık. Yanlarında olduğumuzu ifade ettik. “Ticaret olmadan yaşam da olmaz” dedik. Asrın felaketini hamdolsun asrın dayanışmasına ve birlikteliğine dönüştürdük. Tek yürek, tek bilek olduk; asrın birlikteliğini sergiledik, birlikte iyileştik. Yaşadığımız felaketin sene-i devriyesinde deprem gerçeğiyle yüzleşmek ve olası afetlere karşı hazırlıklı olmak hepimizin ortak sorumluluğudur. “Deprem öldürmez, bina öldürür.” anlayışıyla, depreme dayanıklı yapılar inşa etmek, toplumumuzu bilinçlendirmek ve riskleri en aza indirerek geleceğe daha güvenli adımlarla ilerlemek zorundayız. Bu duygu ve düşüncelerle, depremlerde hayatını kaybeden 53 bin 537 canımıza Allah´tan rahmet, ailelerine ve aziz milletimize tekrardan başsağlığı ve sabır diliyorum. Depremlerde gösterdikleri üstün çaba ve fedakârlıkla hayat kurtaran, yardım elini uzatan herkese şükranlarımı sunuyorum. Rabb´im, aynı acıları tekrar yaşatmasın, ülkemizi ve milletimizi her türlü felaket ve afetten korusun. Unutmadık… Unutmayacağız “

DEPREMZEDELERDEN ASRIN FELAKETİNİN YIL DÖNÜMÜNDE KOCASİNAN BELEDİYESİ’NE TEŞEKKÜR

“Asrın felaketi” olarak nitelenen 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıl dönümünde, Kocasinan’a gelen depremzedeler yaşadıkları zorlukları anlatarak kendilerine her konuda destek veren Kocasinan Belediyesi’ne teşekkür etti. Türkiye’nin her zaman olduğu gibi bu felakette de tek yürek olduğunu vurgulayan Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, ihtiyaç duyulan her alanda 7 gün 24 saat kesintisiz depremzedelerin yanında olduklarını ve olmaya da devam ettiklerini söyledi.

Deprem nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır dileyen Başkan Çolakbayrakdar, “6 Şubat 2023’te yaşanan ve 11 ilimizde derin yaralar açan asrın felaketinin üzerinden iki yıl geçti. Bu büyük afette on binlerce canımızı kaybettik, acımız tarifsizdi. Ancak o gün, milletimizin fedakârlığını ve dayanışmasını en güçlü şekilde hissettiğimiz anlardan biri oldu. Her zaman dile getirdiğimiz gibi, Türkiye’nin en büyük gücü birliği, beraberliği ve kardeşliğidir. Tüm gücümüzle depremzedelerin yanında olduk ve olmaya da devam ediyoruz. Bir kez daha depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Allah, milletimizi ve vatanımızı her türlü felaketten korusun. Rabbim, bir daha böyle acılar yaşatmasın” diye konuştu.

Depremden sonra Kahramanmaraş’tan Kocasinan’a gelen depremzede Ayşe Akbaş ise Kayseri halkına ve Başkan Çolakbayrakdar’a dualar ederek, “Kayseri’de kendimizi evimizde gibi hissediyoruz. Yüreklerimize su serptiniz ve acılarımızı hafiflettiniz” dedi.

“O GECE HAYATIMIZIN EN KORKUNÇ ANLARINI YAŞADIK”

Deprem anında yaşadığı korku dolu anları anlatan Ayşe Akbaş, Kahramanmaraş’ın 12 Şubat bölgesindeki Kültür Sitesi’nde yaşadığını belirterek, şunları söyledi: “O gün öncesi her şey gayet normaldi, ancak hava çok soğuk ve tuhaf bir hissiyat vardı. Gece aniden sallanmaya başladı, ayağa kalktık ve çocuklarıma tutundum. O an, son anımız gibi düşündük. Evin duvarları yıkılmaya başlıyordu, biz de kendimizi hemen dışarıya attık. Komşularımız da aynı şekilde bağırarak birbirlerini uyarıp dışarı çıkıyordu. Binamızın çevresinde bir boşluk vardı ve herkes oraya toplanmıştı. Sanki yer yarılacak, biz içine gireceğiz. O anda herkesle vedalaşarak durduk. Yakınlarımı ve birlikte büyüdüğüm kardeşim gibi arkadaşlarımı kaybettim. Ama o anda gerçekten olağanüstü bir halimiz vardı. Şoka girmiştik ve elimizden hiçbir şey gelmiyordu”.

“KAYSERİ’DE BİZİ YALNIZ BIRAKMADILAR”

Depremin ardından ailesiyle birlikte Kayseri’ye yerleştiğini belirten Akbaş, Kayseri halkının ve Kocasinan Belediyesi’nin kendilerine büyük destek verdiğinin altını çizerek, “Memlekete dönmek istesek de cesaret edemedik. Kayseri’de iki yıldan beri ikamet ediyorum. Herkesten Allah razı olsun. Herkes yardımcı olmaya çalıştı. Hastanemizden ulaşım araçlarına kadar devletimiz bize çok yardımcı oldu. Bulunduğumuz bölgede Kocasinan Belediyesi bize destek veriyordu ve başvuru yaptık. Allah razı olsun, Kocasinan Belediyesi ekipleri evimize gelip her türlü konuda yardımcı oldular. Öğrencim vardı ve çocuğumun kitaplarını karşıladılar. Kocasinan Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Çolakbayrakdar’a çok teşekkür ediyorum. Buraya geldiğimizde kapımızı çaldılar ve her türlü desteği sundular. Hiçbir konuda bizi geri çevirmediler. Allah razı olsun” şeklinde konuştu.

“KAYSERİ HALKI BİZE AİLEMİZİN BİR PARÇASI GİBİ DAVRANDI”

Kahramanmaraş’ta yaşanan büyük depremin ardından Kayseri’ye yerleşen depremzede Deniz Gurun da yaşadığı korku dolu anları ve sonrasında kendisine verilen destekleri anlattı. Deprem sırasında Kahramanmaraş merkezde olduğunu belirten Gurun, “Kendimi sokağa attığımda, binaların teker teker yerle bir olduğunu görünce ne yapacağımı bilemedim. Sokağın ortasında öylece kaldım. Çok büyük bir felaketti” diyerek yaşadığı şoku dile getirdi.

“AİLEMİ KAYBETME KORKUSU YAŞADIM”

Deprem sırasında ailesinin farklı bölgelerde olduğunu ve onlara ulaşamamanın kendisi için çok zor olduğuna değinen Deniz Gurun, “Kardeşim Malatya’da, ailem ise Pazarcık’ta depreme yakalandı ve o gün onlara ulaşamadım. Ailemi kaybetme korkusuyla o günüm çok kötü geçti. Ancak sonrasında ailemin evine ulaştığımda, evlerinin yıkılmadığını ve onları arabada sağ salim bulduğumu gördüm. O an, felaketten sonra ailemi görmek bambaşka bir duygu yaşattı” ifadelerini kullandı.

Depremde birçok insanın hayatını kaybettiğini ve kendisinin de arama kurtarma çalışmalarına katıldığına dikkat çeken Gurun, “Arkadaşımın ablasına ulaşamadık. İnsanların hayatını kaybetmesinin yanı sıra, vücut bütünlüklerinin bozulduğunu görmek çok kötüydü” diyerek yaşadığı acıyı paylaştı.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN BİR VATAN OLDUĞUNU BİR KEZ DAHA ANLADIM”

Kayseri halkının kendilerine bir aile gibi yaklaştığını vurgulayan Gurun, “Kayseri halkına çok teşekkür ediyorum; çünkü bize kendi ailemizden biriymiş gibi yaklaştılar. Hastaneden komşularımıza kadar herkes çok yardımcı oldu. Bu depremde, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatan olduğunu ve bu vatanın asla bölünemeyeceğini daha iyi öğrendim” dedi.

Özellikle Kocasinan Belediyesi’nin yardımlarına dikkat çeken Gurun, “Engelli, depremzede ve durumu iyi olmayan vatandaşlara yaptığı yardımları bizzat gördük. Yardım alıyoruz ve almaya da devam ediyoruz. Bugünümüze şükürler olsun. Kocasinan Belediyesi o zaman bize ulaştı, Allah razı olsun. Kıyafetten gıdaya kadar her konuda destek oldular” ifadelerine yer verdi.

Deniz Gurun, sözlerini başta Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar olmak üzere tüm belediye çalışanlarına ve devlet yetkililerine teşekkür ederek, “Ellerinden geleni yapıyorlar” diyerek noktaladı.

BAŞKAN PALANCIOĞLU 6 ŞUBAT DEPREMİ’NİN YILDÖNÜMÜ DOLAYISIYLA MESAJ YAYIMLADI

Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, 6 Şubat Depremi’nin 2. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Depremin ilk anından itibaren Melikgazi Belediyesi olarak sahada olduklarını belirten Başkan Palancıoğlu, yaptığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“ İki yıl önce maalesef yine böyle bir kar yağışı altında 6 Şubat Depremi’ni hep birlikte yaşadık. Vefat eden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. 11 ilde meydana gelen bu depremde Kayseri de çok etkilendi. Hem Kayseri içerisine hem de deprem bölgelerine yardım etmek için bütün Kayseri seferber oldu. Melikgazi Belediyesi olarak bizler de elimizden geldiğince arama kurtarma çalışmalarına katılarak, Elbistan ve Adıyaman’da çarşı kurarak, Kahramanmaraş’ta yaşam alanları oluşturarak 300 personelimiz ve 125 aracımızla muazzam şekilde hizmet ettik. Sadece bu alanlarda değil; Osmaniye’de arama kurtarma çalışmaları yaptık. Hatay ve Malatya başta olmak üzere deprem bölgelerine yardımlarımızı gönderdik. Mobil duşlar, mobil WCler, ilaçlama ve çöp toplama hizmetleri için ekiplerimiz seferber oldu. Burada bütün personelime teşekkür ediyorum. Melikgazi Belediyesi olarak gerçekten canla, başla, uykusuz bir şekilde arkadaşlarımızla birlikte hizmet ettik. Bu çok önemliydi. Kayseri olarak deprem bölgesinde Sayın Valimiz Gökmen Çiçek’in önderliğinde, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Memduh Büyükkılıç, İlçe Belediye Başkanlarımız, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlarımızla birlikte hakikaten önemli çalışmalar yaptık. Kayseri Deprem Koordinasyon Merkezi kurarak burada Sanayi Odamız, Ticaret Odamız, Organize Sanayi Bölgelerimiz, Kızılay, tır ve kamyonları ile bizlere destek veren Kayserili nakliyecilerimiz, hayırsever sanayici ve iş adamlarımız ile birlikte bin tıra yakın yardımı da bütün deprem bölgelerine ulaştırdık. Gerçekten bizlere bu konuda destek olan Kayseri Valimiz Sayın Gökmen Çiçek başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederim. Cenab-ı Allah böyle bir afeti bir daha göstermesin; ama maalesef hepimizin bildiği üzere Türkiye deprem bölgesi olduğu için bizim hazırlıklı olmamız lazım. Depreme hazırlıklı olmak için 6 Şubat tarihinden itibaren bizler çok daha farklı bir çalışma boyutuna geçtik. Özellikle zemin etütleri, jeolojik çalışmalar, Kayseri’de yapılmak üzere mikro bölgelerin çalışmaları artık imar planlarına altlık teşkil edecek şekilde yapılmakta. Bir diğer almış olduğumuz karar ise, 15 kata kadar olan yüksek yapılaşmayı önleyerek 10 kata düşürmüş olduk. Dolayısıyla Melikgazi ilçemizde bundan sonra inşallah daha çok yatay mimaride olan ve maksimum 10 kata çıkan yapılaşmalar olacak. Yatay mimari örneği olarak, geçtiğimiz günlerde yaptığımız ihaleyle temellerini attığımız, iki kattan oluşan 120 bahçeli ev projemiz var. Bu güzel bir örnek olacaktır diye düşünüyorum. Kentsel dönüşümde altı farklı bölgede binlerce kentsel dönüşüm dairesi yapıyoruz. Bunların hepsinin yeni yapı olması, depreme karşı kuvvetlendirilmiş güzel yapılar olması da vatandaşlarımızı dirençli ve sağlam yapılara taşıma anlamına geliyor. Kazım Karabekir, Battalgazi, Yıldırım Beyazıt, Çorakçılar gibi birçok alanda zaten kentsel dönüşüm çalışması yapıyorduk. İnşallah daha farklı alanlarda da yapmaya devam edeceğiz. Tekrar geçmiş olsun, diyorum. Başımız sağ olsun. Cenab-ı Allah bir daha 6 Şubat Depremi gibi depremleri göstermesin.”

TÜSİAD Yönetim Kurulu 6 Şubat depremlerinin ikinci yıldönümü nedeniyle Adıyaman’ı ziyaret etti

6 Şubat depremlerinin ikinci yıl dönümü sebebiyle TÜSİAD Yönetim Kurulu bugün Adıyaman’ı ziyaret etti.

Ziyaret kapsamında merkezi yönetim, yerel yönetim ve bölgedeki iş dünyası temsilcileri ile görüşmeler gerçekleştirildi.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan başkanlığındaki TÜSİAD Yönetim Kurulu heyeti, Adıyaman Valisi Dr. Osman Varol, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere ve Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Torunoğlu ile bir araya geldi. Görüşmelerde, bölgede devam eden yeniden yapılanma süreci ve mevcut ihtiyaçlar üzerinde duruldu.

Program kapsamında TÜSİAD Yönetim Kurulu Konteyner Kent’i ve depremde hayatını kaybedenleri anmak üzere Adıyaman Deprem Şehitliği’ni ziyaret etti.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, ziyaretle ilgili şu ifadeleri kullandı:

“İki yıl önce ülke olarak çok büyük bir acı yaşadık. Depremin ardından, TÜSİAD olarak bölgeye yardım için üyelerimize bir çağrı yaparak hızla ‘TÜSİAD Deprem Destek Ağı’nı oluşturmuştuk. Üyelerimiz deprem sonrası yaraları sarmak, orta ve uzun vadeli projelerle bölgenin sosyoekonomik toparlanmasına destek olmak için tüm imkanlarını seferber etti. Bölgede pek çok üyemizin destek çalışmaları sürüyor.

Bu sene ilk Anadolu ziyaretimizi Adıyaman’a gerçekleştiriyoruz ve Yönetim Kurulu toplantımızı Adıyaman’da gerçekleştiriyoruz. 6 Şubat depreminin ikinci yıldönümünde Yönetim Kurulumuz ile Adıyaman’da bölgede devam eden ihtiyaçları yerinde görmek ve bilgi almak istedik. Edindiğimiz bilgileri üyelerimizle paylaşarak, bölge ve iş dünyası ile iletişim halinde olmaya, depremden etkilenen tüm illere destek olmaya devam edeceğiz.

 Bu süreçten çıkarmış olduğumuz dersleri, gelecekteki afetlere hazırlıklı olmak için iyi kullanmak zorundayız. Çünkü çok acı ve büyük bedeller ödedik. Bir daha benzeri bir facianın böylesi bir yıkımla yaşanmasına olanak vermemeliyiz.

Hem merkezi hem de yerel yönetim düzeyinde birçok konuyu yeniden ele almamız gerekiyor. Yaşadığımız felakette kurumlar arası koordinasyon konusunun en önemli boyutu olduğunu hep birlikte yaşadık. Deprem öncesinde kentleri depreme dirençli hale getirmeliyiz. Bununla birlikte gerekli denetim ve kontrol süreçlerinin eksiksiz yerine getirilmesi de hayati önem taşıyor.

 Deprem bölgesinin yatırım ve sanayi ortamı açısından gelişmesi için bütünsel bir yaklaşım geliştirilmesi faydalı olacaktır. Bu konu, uygun teşviklerin ötesinde daha kapsamlı ele alınmalı. Altyapı, insan kaynağı ve sosyal yaşama yönelik imkanları güçlendiren adımlar bölgenin cazibesini artıracaktır.

 Öte yandan Marmara depremi karşısında, özel sektörün hazırlıklı olması için çalışmalarımız devam ediyor. 25 Şubat’ta İstanbul’da bir Deprem Konferansı düzenliyoruz. Bu konuda kamu, iş dünyası ve akademiden çok önemli konuklar bizlerle birlikte olacak. Depremi ve konunun Türkiye için kritik önemini tüm paydaşlarımızla birlikte ele alacağız.

 Depreme hazırlıklı olmak konusunu hem kamuoyu hem de iş dünyası gündeminde tutmaya devam edeceğiz.”

DEPREM BÖLGESİNE 51,1 MİLYAR LİRA ULAŞIM YATIRIMI

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 6 Şubat depremlerinin ardından ilk andan beri sahada olduklarını ifade etti. Bakan Uraloğlu, bölgenin fiziksel koşullarının iyileştirilmesi ve hasarlarının giderilmesi amacıyla Bakanlık olarak bugüne kadar toplam 51,1 milyar lira harcama yaptıklarını kaydetti.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin 2. yılında yazılı açıklama yaptı. Bakan Uraloğlu, 11 ili etkileyen depremlerin ardından ulaştırma ve haberleşme altyapısına yönelik çalışmalar ve gelinen aşama hakkında bilgi verdi.

Asrın felaketi olarak nitelendirilen depremlerin ardından ilk andan beri sahada olduklarını belirten Bakan Uraloğlu, “Bölgenin fiziksel koşullarının iyileştirilmesi ve hasarlarının giderilmesi amacıyla 39,5 milyar lira yatırım ile 11,6 milyar lira cari olmak üzere 51,1 milyar lira harcama yaptık.” ifadelerini kullandı.

Yol Ağının Yüzde 98’i Zarar Görmedi

Bakan Uraloğlu, 6 Şubat depremleri sonrasında 68 bin 550 kilometrelik yol ağının 9 bin 176 kilometresinin deprem bölgesinde olduğunu ve bu kesimin sadece yüzde 2’sini oluşturan 184 kilometrelik kısımda hasar oluştuğunu anımsattı. Uraloğlu, 11 ildeki yol ağının yüzde 98’inin depremden herhangi bir zarar görmediğini ifade ederek açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Depremin hemen ardından Karayolları Genel Müdürlüğümüz ile 4 bin 865 personel, 3 bin 284 makine ve teçhizatla çalışma yürüterek deprem sonrası trafikte aksamaların önlenmesi için gerekli tedbirleri aldık. Şehir içi trafiğin sağlanması ve özellikle arama kurtarma amaçlı yoğun çalışmalar yürüttük.”

Deprem bölgesinde kalıcı deprem konutlarının yapımı sürerken bu bölgelerin bağlantı ve imar yollarının ise Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapıldığını belirten Uraloğlu, “Bu kapsamda 8 ilde 26 ayrı kesimde toplam 336 kilometre uzunluğunda bağlantı ve imar yolunun, altyapılarıyla birlikte imalatlarına süratle başlanmış olup çalışmalar devam etmektedir. 142 kilometrede ise çalışmalar tamamlandı.” dedi.

Vagonlar Depremzedelerin Hizmetine Açıldı

Demiryolu ile bölgeye 450 yolcu treni ile afetzedelerin yanı sıra gönüllü, doktor ve askerî personelin de aralarında bulunduğu 77 bin 974 yolcuyu taşıdıklarını anımsatan Uraloğlu, “171 tren ve 3 bin 164 vagonla bölgeye insani yardım malzemesi ile konteyner, iş makinası ve kömür gibi vatandaşlarımızın ve bölgemizin ihtiyacı olan her şeyin bölgeye ulaşmasını sağladık. Vatandaşlarımızın barınma ihtiyacını karşılamak amacıyla toplam 4 bin 767 kişinin konaklamasına imkân sağlayan 64 yolcu vagonu, 4 dizel tren seti ve 3 elektrikli tren setinden oluşan tren setleri ve vagonlarını hizmete açtık.” diye konuştu.

Gölbaşı-Malatya Arasındaki Hatta Yüzde 98 İlerleme Sağlandı

Mersin-Adana-Toprakkale, Toprakkale-İskenderun, Malatya-Yolçatı gibi bin 275 kilometrelik demiryolu hattının hasar gördüğünü anımsatan Uraloğlu, depremin ardından hızla yapım onarım çalışmalarına başladıklarını kaydetti. Uraloğlu, “Bin 60 kilometrelik hattaki çalışmaları tamamlayarak demiryolu işletmeciliğine açtık. Malatya – Gölbaşı – Narlı – Nurdağı kesiminde de çalışmalara 2 etap halinde devam ediyoruz. Gölbaşı – Narlı – Nurdağı kesimindeki çalışmaları tamamladık. Gölbaşı – Malatya arasında yüzde 98 ilerleme kaydederek sona yaklaştık.” ifadelerini kullandı.

“22 Bin 466 Ton İnsani Yardım Malzemesi Havalimanlarına Ulaştırıldı”

Afetin ilk dakikalarından itibaren, sivil havacılık paydaşlarıyla birlikte hem insani yardım hem de yoğun tahliye uçuşlarının gerçekleştirilmesini sağladıklarını anlatan Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Kahramanmaraş, Gaziantep, Adana, Şanlıurfa GAP, Adıyaman, Malatya, Diyarbakır, Hatay ve Elâzığ Havalimanlarında; 6 Şubat-30 Nisan 2023 tarihleri arasında 27 bin 623 iç hat ve 2 bin 978 dış hat olmak üzere toplam 30 bin 601 uçak trafiği gerçekleştirilirken toplam 3 milyon 57 bin 804 yolcuya hizmet verildi. 22 bin 466 ton insani yardım malzemesi deprem bölgesindeki havalimanlarına ulaştırıldı.”

Hatay Havalimanı’nda Çalışmalar Aralıksız Devam Ediyor

Hatay Havalimanı’nın 3 bin metrelik pistinde depremden dolayı ağır hasar oluştuğunu anımsatan Uraloğlu, “9 Şubattan itibaren yalnızca görerek uçuş şartlarında ambulans, insani yardım, VIP ve askeri amaçlı olmak üzere helikopter uçuşlarına, 12 Şubat 2023 tarihi itibarıyla da insani yardım, ambulans ve askeri uçak trafiğine açtık. Sonrasında da altyapının inşası için gerekli çalışmaları başlattık. 3 bin metre uzunluğundaki en geniş gövdeli uçakların dahi inebileceği şekilde yaptığımız pist çalışmalarına aralıksız devam ediyoruz.” açıklamasında bulundu.

3 Yolcu Gemisinde Bin 800 Depremzede Konakladı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak bölgeye denizyoluyla özellikle iş makinalarını nakliye etmek için ilk gemileri İstanbul, İzmir ve KKTC’den ilk 24 saatte yüklemeye başladıklarını kaydeden Uraloğlu, “Yardım faaliyetleri süresince büyük balıkçı gemileriyle Mersin ve Adana’dan sürekli olarak insani yardım malzemesi, seyyar tuvaletler ve jenaratör gibi gıda ve diğer yardım malzemeleri kara trafiğini bypass ederek Çevlik Balıkçı barınağına ulaştırdık. Bölgede 3 yolcu gemisinde, bin 800 depremzedeye konaklama imkânı da sağlandı.” ifadelerini kullandı.

İskenderun Balıkçı Barınağının dalgakıran kesitinin güçlendirildiğini de anlatan Uraloğlu, denizden su girişi olduğu belirlenen alanda sahil tahkimatı yapılarak emniyetli hâle getirildiğini de kaydetti.

Bin 400’e Yakın Kalıcı Baz İstasyonu Kurulumu Sağlandı

Depremin yaşandığı ilk andan itibaren işletmeciler tarafından 500’e yakın mobil, karavan ve römork tipi baz istasyonu, 3 bin 500’e yakın jeneratör ve sekiz acil iletişim aracı sevk edildiğini anlatan Uraloğlu, “Bakanlığımız ile BTK tarafından yürütülen, özellikle afet ve acil durumlarda ilgili bölgeye sevk edilmek üzere hazırda bulundurulan 36 römork tipi mobil baz istasyonu ile ULAK Haberleşme A.Ş.’nin de hazır bulundurduğu dört mobil baz istasyonu Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman illerine yönlendirildi.” dedi.

TÜRKSAT tarafından ise 163 noktaya ücretsiz VSAT uydu terminali ile kablosuz erişim noktaları kurulduğunu kaydeden Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Konteyner kentlere fiber bağlantı, kablosuz internet hizmeti ve TÜRKSAT 5B üzerinden uydu internet hizmeti götürüldü. Ayrıca, konteyner kent ve çadır kentlerin mobil kapsama ihtiyaçları karşılandı. Deprem bölgesinin yeniden imar ve inşası kapsamında, haberleşme altyapıları için işletmecilerin gerekli planlamaları yapmaları ve bin 400’e yakın kalıcı baz istasyonu kurmaları sağlandı.”

43 Bin 350 Adet Yardım Kolisi İhtiyaç Sahiplerine Ulaştırıldı

AFAD koordinasyonunda depremin ilk 48 saatinde PTT’nin bin 618 tır ile deprem bölgesine vatandaşların ihtiyaçlarını karşılayacak malzemeleri yola çıkardığını kaydeden Uraloğlu, “Ücretsiz yardım kargosu kampanyası kapsamında yurt içi ve yurt dışı kabul edilen 43 bin 350 adet yardım kolisi ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı.” dedi.

İZODER’DEN 6 ŞUBAT’IN YIL DÖNÜMÜNDE ÖNEMLİ HATIRLATMA

Su yalıtımı binaları depremlerin yıkıcı etkisine karşı korur

Yapılan araştırmalar, suya maruz kalan bir bina donatısının 15 yılda taşıma kapasitesinin yüzde 90’ını, 24 yılın sonunda ise tamamını kaybettiğini gösteriyor.  İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, 6 Şubat 2023’te yaşanan deprem faciasının yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Kamudan inşaat firmalarına, mühendisinden ustasına, kiracısından ev sahibine Türkiye’de herkesin güvenli bina anlayışını benimsemesi şart. Mümkünken tedbir almamak sonrasında çok fazla acıya sebep oluyor. Bugün, bina inşa edenin de bir gayrimenkul satın alanın da depreme karşı dayanıklı ve uzun ömürlü binalar için doğru yapılmış su yalıtımı uygulamasının hayati önem taşıdığını unutmaması gerekiyor” dedi.

Ülke olarak yüreklerimizde derin izler bırakan 6 Şubat deprem felaketinden çıkarılması gereken en önemli dersin güvenli yapılaşmanın tüm yönleri ile ele alınarak zaman kaybetmeden ülke çapında yaygınlaştırılması olduğunu belirten İZODER Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, şunları söyledi: “Depremler, yangınlar, seller ve yitip giden hayatlar. Bu konudan muzdarip vatandaşımız kalmayıncaya kadar ülkemizin bir numaralı gündemi güvenli yapılaşma olmalı. Deprem kuşağında yer alan ülkemizde kaybedecek bir dakikamız yok. Beklenen Büyük Marmara ve İstanbul depremi, yaklaşan tehlikenin boyutlarını daha iyi anlamamızı sağlıyor. Yeni inşa edilen tüm binalar deprem gerçeği göz önünde bulundurularak tasarlanmalı. Zemine uygun, kaliteli malzeme ve doğru işçilik ile inşa edilecek binalarda mevzuatlardaki tüm kurallar eksiksiz uygulanmalı ve sıkı şekilde denetlenmeli. Binalarda yaşanan en temel sorunlara baktığımızda; ısınamamadan evlerdeki rutubete, yangın güvenliğinden gürültüye kadar pek çok sorununun aslında yalıtımsızlıktan kaynaklandığını görüyoruz. Su ve ısı yalıtımının binaların düşmanı olan korozyona karşı kalkan görevi görerek binaları koruduğunu unutmamalıyız. Ancak yalıtımla korozyona karşı güçlendirilmiş binalar depremin yıkıcı etkisi karşısında sağlam bir şekilde ayakta kalabilir.”

Suya karşı yaşam alanlarını korozyondan koruyarak bina ömrünü uzatan su yalıtımının özellikle betonarme binaların güvencesi olduğunu vurgulayan İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Türkiye’deki yapı stoku ağırlıklı olarak betonarme binalardan oluşuyor. Betonarme yapı sistemlerinin en zayıf noktalarından biri ise suya karşı olan hassasiyetleridir. Yağmur, kar, yeraltı suları, zeminde yer alan nem, mutfak, banyo, tuvalet gibi ıslak hacimlerdeki su kaçakları, binanın inşa edildiği zeminde bulunan basınçlı veya basınçsız yeraltı suları nedeniyle binalar sürekli olarak suya maruz kalabilir. Suyun taşıyıcı yapı elemanlarına nüfuz etmesi, betonun içindeki demirin paslanmasına yani korozyona neden olur. Korozyon ise yapının yük taşıma kapasitesini azaltır. Betonarme yapıların sağlıklı bir şekilde, tasarım ömürleri süresince işlevlerini sürdürebilmesi için yapının tamamının standartlara uygun şekilde ısı ve su yalıtımı ile korozyondan korunması gerekir. Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şakir Erdoğdu’nun yaptığı araştırma; suya maruz kalan bir donatının 5 yılın sonunda taşıma kapasitesinin yüzde 50’sini, 15 yılın sonunda yüzde 90’ını, 24 yılın sonunda ise tamamını kaybettiğini ortaya koyuyor. Yani herhangi bir deprem ya da dış etken olmadan bile sadece donatı korozyonu ile bir yapının çökmesi söz konusu. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi sonrasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hasar Tespit Komisyonu tarafından yapılan incelemeler sonucunda, yüzde 79’u hasarlı bulunan 55 bin 651 konut ve iş yerinin yüzde 64’ünde korozyon tespit edilmişti.”

Su yalıtımı zorunlu ama uygulama yetersiz

Binanın doğrudan suya maruz kalan çatı, temel, ıslak hacim gibi bölgelerinde uygulanacak su yalıtımı ve halk arasında terleme olarak bilinen yoğuşmayı önleyen ısı yalıtımı uygulamalarının doğru ve eksiksiz yapılması ile binalarımızın depreme karşı korunabileceğini söyleyen Emrullah Eruslu, “Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’nin 2018 yılında yürürlüğe girmesi ile su yalıtımı zorunlu bir uygulamaya dönüştü. Söz konusu yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 1 Haziran 2018’den itibaren inşa edilen ve zorunlu olarak su yalıtımı yapılan bina sayısı toplam yapı stokunun sadece yüzde 5-5,5’ini oluşturuyor. 10 milyonun üzerinde bina, 30 milyonu aşan hanenin bulunduğu ülkemizde bu düşük oranlardaki su yalıtımı uygulaması maalesef bu işin yeterince ciddiye alınmadığını ortaya koyuyor. Ülkemizde ortalama bina ömrünün 30 yıl olduğunu görüyoruz ancak bir binanın ömrü en az 80-100 yıl olmalı.  Uzun yıllar boyunca güvenli barınma sağlayacak binalar için zemin etüdünün doğru yapılması, yapının tekniğine uygun olarak tasarlanması, iç ve dış etkenlerden yalıtım ile korunması ve bütün süreçlerin yine tekniğine uygun şekilde denetlenmesi gerekiyor” dedi.

İstanbul’da olası depremde 194 bin bina risk altında!

7,5 büyüklüğündeki senaryo depreminde İstanbul’daki binaların ortalama yüzde 17’sinin (yaklaşık 194 bin bina) orta ve üstü seviyede hasar göreceğinin tahmin edildiğini dile getiren Eruslu, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Deprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı tarafından hazırlanan ‘İstanbul İli Olası Deprem Kayıp Tahminlerinin Güncellenmesi Projesi’ raporunda yer alan sonuçlar, durumun ciddiyetini ortaya koyuyor: 7,5 büyüklüğündeki senaryo depreminde İstanbul’daki binaların ortalama yüzde 26’sının hafif, yüzde 13’ünün orta, yüzde 3’ünün ağır ve yüzde 1’inin çok ağır hasar görmesi bekleniyor. Buna göre ağır ve çok ağır hasarlı binaların yıkılıp tekrar yapılması gerektiği ortaya çıkıyor. Öte yandan orta hasarlı binaların da onarım yerine yıkılıp yeniden inşa edilmelerinin çoğunlukla daha uygun olduğuna işaret ediliyor. Durum böyleyken bir an önce Türkiye genelinde mevcut bina stokunun incelenmesi, güvenli hale getirilebilecek binaların ve güvenli olmayan binaların tespit edilmesine ihtiyaç var. Yeterli dayanıma sahip olan güvenli binaların güçlendirilmesi, güvenli olmayan binaların ise kentsel dönüşüme tabi tutulması ve yeniden inşa edilmesi hayati önem taşıyor” diye konuştu.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

Yeni yıl mesajları, kutlama, değerlendirme…

Vali Gökmen Çiçek’in  “Yeni Yıl” Kutlama Mesajı Değerli Kayserili hemşehrilerim, mutluluk ve hüzünlerin yaşandığı bir …