ZAFER PARTİSİ GENEL BAŞKANI PROF. DR. ÜMİT ÖZDAĞ, HALK TV’DE İSMAİL KÜÇÜKKAYA’NIN KONUĞU OLDU
Özdağ, “Türkiye’nin 2 temel milli sorununda birisi sığınmacılar, diğeri İstanbul depremidir.”
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, İsmail Küçükkaya’nın, “iktidara geldiğiniz zaman depremle ilgili neler yapacaksınız?” sorusuna cevaben şunları söyledi:
“İstanbul bir depreme hızla ilerliyor. Mesele İstanbul’da depremin olup olmayacağı değil, depremin ne zaman olacağı. Bununla ilgili senaryoları izledim. Devletin remi yetkilileri sunum yaptı. 30 bin bina yıkılıyor. Depremin şiddetine göre ya hepsi yıkılıyor ya da büyük bir bölümü yıkılıyor bir bölümü de ağır hasarlanıyor. Onları da ikinci sarsıntının yıkması bekleniyor. Bu binalar ne tarafa doğru yıkılacak belli. Hangi yollar kapanacak belli. İstanbul’u 250’şer metrekarelik küçük küçük bölgelere bölmüşler. Bunun içerisine binalar yerleştirilmiş, her bina biliniyor İstanbul İtfaiyesi, New York itfaiyesinden sonra dünyanın en güçlü itfaiyesi olmasına rağmen böyle bir depremde yıkılan her evin başına 10 kişi yollasak; 30 bin ev yıkılırsa 300 bin kişiye ihtiyaç var.”“Türkiye’nin 2 temel milli sorununda birisi sığınmacılar diğeri İstanbul depremidir. Çünkü İstanbul depremi aynı zamanda Türkiye’nin ekonomik yıkımı anlamına gelir. Biz, İstanbul 3.0 diye bir program hazırladık. Önce şunu yapacağız; İstanbul’da ilçeler Anadolu’da illerden büyük. Burada mesleğinin belli bir aşamasına gelmiş kaymakam var ama herhangi bir vilayette vali var. İstanbul’a Anadolu’da valilik deneyimi yapmış kişileri kaymakam olarak atayacağız. Esenyurt, Anadolu’daki 54 ilden büyük. Yine İl Emniyet Müdürlüğü yapmış kişileri buraya getireceğiz. İstanbul’la ilgili Ankara’da kararların hızla alınmasını sağlayacak bir koordinasyon merkezi kuracağız. 30 bin binayı boşaltacağız. Bu binaları yıkacağız. Kira ücretlerini devlet verecek. İstanbul depreminde ölü sayısını ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Kapalı dar yollar esas ölüme neden olacak onlar. Belki günlerce insanlara ulaşılamayacak.”
“Amerikalılar Türkiye’yi kuşatıyor, Dedeağaç’a geliyorlar vs… Bunlardan birisinin amacı da böyle büyük bir depremden sonra boğazın açık tutulması için Amerikan helikopterlerinin buraya inmesidir. Çünkü burası dünyanın en önemli su yollarından bir tanesi.”
“Bonus olarak Erdoğan’ı yollayacağız”
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, programda sığınmacıların geri gönderilmelerine ilişkin de açıklamalarda bulundu.
Özdağ şunları söyledi:
“Türkiye’de 13 milyon sığınmacı ve kaçak var. 6 milyon 11 binin isimlerini gördüm ben. Bu tam liste değildi. Kimse 3.7 milyon diye yalan söylemesin. Murat Ağırel açıklama yaptı. 3.5 milyon Suriyeli bebek aşılanacak. Avrupa birliği de Türkiye’deki sayının farklı olduğunu biliyor. Türkiye’de 13 milyon sığınmacı kaçak varken eğitim, ekonomi gibi sorunları çözemez. Milli güvenlik sorunlarını çözemez. Bu konuyu Türkiye’de geri yollama iradesine sahip olan tek parti; Zafer Partisi.”
Nasıl yollayacağız?
“Esat’la anlaşma yapacağız. Suriyeliler nereden geldilerse oraya dönecekler. Türkiye Avrupa birliği ve Rusya’nın güvenlik sağlaması için çalışacağız. Türkiye’de hastaneye gittiğiniz zaman Türklerin önüne geçmiyorsunuz, parasını ödüyorsunuz. Eczane de parasını ödüyorsunuz. Size yapılan yardımları durduruyoruz. Bunları yaptığınız zaman Türkiye’de yaşamak pahalı olacak. Geri dönüş kendiliğinden başlayacak. Zafer Partisi dışında bunları evlerine yollayacak başka bir parti yok.”
“Bu seçimler bir referandum olacak. Sığınmacılar gitsin mi kalsın mı referandumu Gitsin diyorsanız Zafer Partisi diyeceksiniz. Biz bonus olarak Erdoğan’ı yollayacağız.”
TÜRK HALKI ARTIK HAK ETTİĞİ REFAH SEVİYESİNE ULAŞACAK KENDİ VATANINDA GARİP OLMAYACAKTIR
Bu hafta dış politikadaki gelişmeleri izledik ve Erdoğan ile Mısır Devlet Başkanı Sisi’nin el sıkıştığında şahit olduk. Bu bir kesim tarafından yadırgandı ancak AKP hükümeti bir süredir Mısır ile Dışişleri Bakanlığı düzeyinde temaslara başlamıştı ve bu bir tesadüf değildi. Bu karşılaşma bir mizansendi. Dış politikada tesadüflere yer yoktur. Gelinen aşamayı değerlendirdiğimizde doğru olmakla birlikte, yetmez. Asıl yadırganması ve sorgulanması gerekense neden 9 yıl boyunca hatalı dış politikada ısrar edildiğidir. Sorulması gereken, Türk dış politikasını kendi ideolojisi ve menfaatlerini önceleyerek şekillendiren ve milli menfaatleri hiçe sayan AKP hükümetinden “komşularla sıfır sorun” derken, “evelallah sorun yaşamadığımız komşumuz yok” noktasına nasıl gelindiğinin hesabıdır. Deniz yetki alanları anlaşmasına yanaşmayarak nasıl Türkiye’ye karşı Doğu Akdeniz cephesi oluşturuldu, bunun hesabı sorulmalıdır. “Emevi Camii’nde namaz kılacağız” rüyasından, nasıl gözümüzü 10 milyon Suriyeli’nin Türkiye’yi işgaline açtık, bunun hesabı sorulmalıdır. Soracağız! ‘’Türk dış politikası Kasımpaşa kabadayısı edasıyla yürütülmez. ’’ Türk dış politikası Kasımpaşa kabadayısı edasıyla yürütülmez. Doğruya doğru derken Türk Milli çıkarlarına aykırı atılmış/atılacak her adımın hesabını soracağız. Hesaplaşacağımızı söylemiştik. Mehmetçiğimizin ayağına taş değmesin. Türk Silahlı Kuvvetleri terörle mücadele operasyonlarını sürdürüyor. Mehmetçiğimizin ayağına taş değmesin. Ancak terörü besleyen yine AKP hükümetinin hatalı iç ve dış politikalarıdır. Ortadoğu’nun terör bataklığından çıkmamız için, Genel Başkanımız Ümit Özdağ’ın yıllardan beri savunduğu gibi Türkiye Suriye devletleri arasında ikili ilişkilerin başlaması ve Ortadoğu politikalarının yeniden tanzim edilmesi zorunluluktur. Ancak mutlak güvenlik TSK operasyonlarıyla değil Suriye ordusunun Suriye tarafını güvenlik altına almasıyla sağlanacaktır. Zafer Partisi nasıl Suriyelilerin vatanlarına dönüşleriyle ilgili kapsamlı bir geri dönüş stratejisini BM, AB ve bölge ülkeleriyle işbirliği çerçevesinde hazırladıysa, aynı şekilde Türkiye’nin Suriye’den çıkış stratejisini de hazırlamıştır. Zafer Partisinin kurulması sonrasında gündeme getirdiği “Suriyelilerin vatanlarına dönüş projesi” ve Suriye ile görüşmelerin başlatılması çağrısı, Suriye dışişleri bakanlığıyla kurduğu temaslar ve ilerleme, Türk kamuoyundan büyük destek görmüştür.Erdoğan, boş seçim vaatlerinden bir tanesini de görüşmelerle yapmayı deneyecektir.
Cumhur ittifakı üyesi MHP’nin, “Suriye Devlet başkanı Esad’la görüşülmeli, ikili ilişkiler kurulmalıdır” demesini ve Erdoğan’ın “Esad’la görüşebiliriz” demesini not ettik. Ancak bu açıklamaların gerçek nedeni Suriyelilerin Suriye’ye dönüşünü sağlamak değildir. Millet ittifakı önünü açmazsa 2023 seçimlerinde aday bile olamayacak Erdoğan, boş seçim vaatlerinden bir tanesini de görüşmelerle yapmayı deneyecektir. Sığınmacılara kapıları açarak BOP eş başkanlığı görevini yerine getiren ve verdiği vatandaşlıklarla kendisine seçmen devşiren Erdoğan, seçimler öncesi “bakın işte görüştük, sığınmacıları da yollarız” hayali yaratmak istemektedir. Zafer Partisinin kararlı sığınmacı politikası nasıl “Göç ve Entegrasyon Bakanlığı kuracağız sığınmacıları ülkede tutup entegre edeceğiz” diyen Kılıçdaroğlu’nu “2 yıl içinde veda edeceğiz” noktasına getirdiyse, “40 milyar dolar harcadık bir 40 daha harcarız, göndermeyeceğiz, görüşmeyiz” diyen Erdoğan’ı da Esad’la el sıkışırız noktasına getirmiştir. İşte biz buna Türk siyasetinde Ümit Özdağ ve Zafer Partisi etkisi diyoruz.