15 Temmuz hain darbe girişiminde Akıncı Üssü’nde Adil Öksüz ile birlikte darbeyi yöneten Kemal Batmaz’ın ağabeyi Erciyes Üniversitesi Tarih Bölümü eski öğretim görevlisi Şakir Batmaz, FETÖ/PDy soruşturması kapsamında ilk kez hakim karşısına çıktı. Batmaz, “Erciyes Üniversitesi’nde Fetullah Gülen’in tedavisi için kurulduğu iddia edilen Genetik ve Kök Hücre Tedavi Merkezi (GENKÖK) kurulması ile hiçbir alakam olmamıştır. Uzmanlık alanım Osmanlı tarihidir” dedi.
Kayseri’de 2016 yılı Ağustos ayında ERÜ’de görev yapan akademik ve idari personele yönelik FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınan 96 şüpheliden Şakir Batmaz dahil 26 ERÜ personeli tutuklanmıştı. ‘Terör örgütü üyesi olduğu’ iddiasıyla tutuklanan Batmaz, daha sonra tahliye edilmişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında, Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince gözaltına alınan Batmaz, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu savcılarından Velihattin Eldemir’e ifade veren Batmaz, tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilerek, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu sanık Şakir Batmaz ile avukatı hazır bulundu.
TSK Deniz Kuvvetleri’nde FETÖ imamı Kemal Batmaz’ın kardeşi tutuklu sanık Şakir Batmaz, mahkemede verdiği savunmada şunları söyledi: “Üniversite tarafından yapılan sorgulama ve araştırmalarda FETÖ ile iltisakım tespit edilememesine rağmen ihraç edildim. Daha sonra yargılandım, beraat ettim. İtiraz da edilmediğinden kesinleşti. Bir gazetenin köşe yazısında Kemal Batmaz’ın ağabeyi Şakir Batmaz’ın neden tutuklanmadığı yazıldıktan sonra başsavcı ve başsavcı vekiline giderek konuştum. Bu gazetedeki haber ile ilgili ne yapmam gerektiğini sordum. Duyumlarla gözaltına alındım. Organize verilen ifade ve şikayetlerle gazete haberleri ile tutuklandım. Tanıkların ifadeleri soyuttur. Üniversite ile sorun yaşamış kişilerdir. Benim ismim en çok Muhammed Güven ile yan yana geliyor. Üniversite seçimlerinde Fahrettin Keleştemur ve Muhammed Güven’i desteklediğim iddia edilmektedir. Muhammed Güven, Cumhurbaşkanı tarafından rektör yapılmıştır. Fahrettin Keleştemur da başkan oldu. Seçim kampanyaları yaptığım, organize ettiğim tanıkların hep duyumlarıdır. Toplantılar düzenlediğim doğru değildir. Muhammed Güven döneminde enstitüde de görevim olduğu iddia edilmiş o dönemde İngiltere’deydim. Bu da doğru değildir. Metin Hülagü’nün örgüte finans sağlamak için tarafımdan Türk Tarih Kurumu’na başkan yapıldığı iddiasını kabul etmiyorum. Erciyes Üniversitesi’nde Fetullah Gülen’in tedavisi için kurulduğu iddia edilen Genetik ve Kök Hücre Tedavi Merkezi (GENKÖK) kurulması ile hiçbir alakam olmamıştır. Uzmanlık alanım Osmanlı tarihidir. Bir çok sempozyum ve panelde tertip komisyonu üyesiyim. Kayseri’de yapılan Ermeni meselesi ile ilgili bir sempozyumda Ermeni Patriği Mutafyan davet edilmişti. 1 yıl sonra ikinci kez yine Kayseri’ye geldi. Rektör Cengiz Utaş şehir dışında olduğu için biz vekaleten görüştük. Bu görüşmeden Valiliğin bilgisi mevcuttur. Erivan’a gittiğim iddiaları 2006’daki bir sempozyuma katılımcı olarak gittiğimaden kaynaklanmaktadır.”
20 yıl boyunca denizcilik ile ilgili Osmanlı, İngiliz gibi birçok kütüphane ve arşivleri taradığını ifade eden Batmaz, “Bu çalışmalar kurumlardan izin alarak yapıldı. Yaptığı bu bilimsel çalışmalar gazete haberinde ‘deniz müzesinde neden araştırma yapıyor?’ yazısı üzerine iddianameye girmiştir. Osmanlı Denizcilik tarihi ile ilgili çalışmalarım vardır. HTS kayıtlarında 22 deniz komutanlığında çalışan personel ile irtibatım olduğundan bahsedilmiştir. Bunların kimisi arşivlerde görevli subay, kimisi de sivil memurdur. Sempozyum ve panellerdeki geliş gidiş ile ilgili bilgiler için görüşülmüştür. Bu sempozyumlardan sonra da kapı önünde askerler ile hatıra fotoğrafları çekilmiştir. Bir tanesinde İlber Ortaylı’nın olduğu fotoğrafta yer aldım. Bir tanığın FETÖ adına siyasete atılmak istediğim iddialarını kabul etmiyorum. Ermeni patriğinin Kayseri ziyaretindeki benim de bulunduğum resim dosyada mevcuttur. Bu patrikhanenin internet sitesinde ziyaret ile ilgili konulmuş, açık kaynaklı yayınlardadır. Metin Hülagü’nün Nevşehir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kurucu dekanı olduğu dönemde benim oraya daha sonradan ihraç edilen personelleri aldırdığım doğru değildir. Suçlamaları kabul etmiyorum” diye konuştu.
Tanık Halil Sezer, “Üniversitede fotokopiciyim. Şakir Batmaz’ın emriyle Abdurrahman Hamurcu benden himmet istedi. Rektör yardımcısı Murat Doğan’a FETÖ’cüleri bildirmek için gittiğimde ‘hocam benden himmet istiyorlar. Ne yapayım?’ dediğim zaman Murat Doğan bana ‘himmet hayırlı iştir, versen iyi olur’ dedi. Ayrıca Şakir Batmaz’ın tutuklandığı gün üniversitenin güvenlik kamera görüntülerinin de yer aldığı server Ömer Erdoğan tarafından sökülerek yok edildi” diye konuşurken oturumda 5 tanık dinlendi ve ara verildi.
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada üniversitenin akademk personellerinin tanık olarak dinlenilmesine devam edildi.
Öğretim görevlisi Gökhan Eşen, tanık olarak dinlendiği mahkemede şunları söyledi: “Uluslararası ilişkiler bölümü araştırma görevlisi sınavını kazanmama rağmen atamam yapılmadı. Eski rektör Cengiz Utaş’a sorunu iletince Şakir Batmaz tarafından olduğunu ama olayın büyümemesini söyledi. Nevşehir Üniversitesi rektörü tanıklık yapmamam gerektiği hususunda mobing ve tehdit uygulamaktadır, halen uygulamaya devam ediyor. Savcılık’a şikayetçi oldum, burada da tanıklık yapıp yapmamak konusunda tereddütlerim var. Üniversitede sınavdayken Fetullah Gülen ile ilgili bir soruya cevap kağıdına ‘sümüklü, ağlayan sarıklı papaz’ diye yazdım. Sınavın sonucundan 20 puan aldım. Bayram Bayraklı hocanın odasına gittim, sınava itiraz ettim. Hoca kağıdı kendisinin okumadığını, asistanı Serdar Sakin’in okuduğunu söyledi. Serdar Sakin’i yanına çağırdı ve kendisini azarladı. Neden böyle bir not verdiğini sordu. Serdar Sakin ise devlet büyüklerine hakaret yazdığımı söyledi. Devlet büyüğü kim diye sorunca ‘Fetullah Gülen hocaefendi’ dedi. Bunun üzerine Bayram Bayraklı hoca Serdar Sakin’i azarlayarak odasından azarlayarak dışarı çıkarıp, not kağıdıma yüz verdi. Serdar Sakin Şakir Batmaz tarafından yönlendiriliyordu. Bir gün Şakir Batmaz’ı terminale bırakırken birisi tarafından zarf içerisinde toplanan himmet paraları getirilerek Şakir Batmaz’a verildi.”
Tanık olarak dinlenen Prof. Dr. Mehmet İnbaşı ise “Şakir Batmaz, 2013 yılında üniversiteye dekan olarak atanmam ile ilgili rektöre giderek benim dekan olmamı engellemiş, cemaati temsil ettiğini söylemiş. Bunu bana rektör yardımcısı Hasan Yetim söyledi. Rektör Fahrettin Keleştemur’dan da teyit ettim” dedi.
Emekli öğretim görevlisi tanık Mustafa Keskin, “ERÜ’de inkılap tarihini benim açmama rağmen yönetim kuruluna beni yazmamışlardı. Şakir Batmaz ve bir çok FETÖ mensubu listede vardı. Bu bölümü seçmelerinin nedeni yüksek lisans ve doktora eğitimi olduğu için gelen cemaat öğrencilerini sınavlardan geçirerek Türkiye’deki üniversitelerde yapılanmalarını sağlıyorlardı” diye konuştu.
Öğretim görevlisi tanık Ayhan Akşin de “Üniversitedeki cemaatçi araştırma görevlileri arasında Cuma oturmaları oluyordu. Şakir Batmaz da buraya gidiyordu. İhraç edilen Serdar Sakin ile Şakir Batmaz çok yakındı.Muhammed Güven ve Fahrettin Keleştemur için seçimlerde propaganda yaparak oy topladılar” dedi.
Eski rektör yardımcısı Karamehmet Yıldız da tanık olarak duruşmada dinlendi. Yıldız, “Şakir Batmaz cemaat adına rektör seçimlerinde rektör adayları ile pazarlık yapıyordu. Şakit Batmaz ve arkadaşları askeri sınav sorularının çalınması ile ilgili mağdur Ömer Koçak’ı şikayetçi olmaması konusunda tehdit ediyorlardı” şeklinde konuştu.
Tanık öğretim görevlisi Ahmet Başalp ise şunları söyledi: “Şakir Batmaz daha önceki yargılamada Kayseri’de beraat ettirildi. Dosyaya yeterli delil konulmadığını düşünüyorum. Rektör Fahrettin Keleştemur’un odasına Teknopark müdürü olarak sık sık gidiyordum, Şakir Batmaz’ı orada görüyordum. Rektör, Şakir Batmaz’ın karşısında ‘hazır ol’da bekliyordu. Gören rektörü Şakir Batmaz zannederdi. Şakir Batmaz’ın örgüte finans sağladığı iddiası ile Osman Topçu’nun ifadesi de dosyaya konulmamış. Abdulhakim Coşkun, Fahrettin Keleştemur üniversitenin içerisindeki Teknpark’ın hisselerini kanun dışı olarak 17/25 Aralık’tan sonra komik bir rakam ile Melikşah Üniversitesi’ne satarak üniversiteyi zarara uğrattılar.”
Tanık olarak dinlenenler arasında öğretim üyesi Gökhan Bulak vardı. (Şeref Kahraman/Kayseri Deniz Postası)
