Demokrasi ve Eğitim Stratejik Araştırmalar Merkezi (DESAM) tarafından yapılan açıklamada; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müjde havasında verdiği yüzde 54,6 oranındaki asgari ücret zammının emekçileri, dar ve sabit gelirlileri, tüm çalışanları kara kara düşündürdüğü ve perişan ettiği söylendi.
Hükümet yirmi yıldır uyguladığı kemer sıkma politikası ile 14 milyon emekçiyi, çalışanı perişan etmiş, canından bezdirmiş, değil işçi olmaya, dünyaya geldiğine dahi pişman etmiştir.
Eskiden işçi, memur, emekçiler ve aile bireyleri, yılbaşında ve yıl ortasında yapılacak maaş artışına bel bağlar ve artışları iple çekerlerdi. Emekçiler 20 yıldır gerçek enflasyon oranının altındaki komik zamlarla canından bezdirilmiştir. Enflasyonun yükseldiği dönemlerde maaşlar yüksek enflasyonu tetikliyor diye mağdur edilen emekçiler, bu defada enflasyonu düşürüyoruz, hep birlikte düzlüğe çıkacağız mavalları ile mağdur edilmektedir.
İşçiler, memurlar, emekliler, çiftçiler hülasa tüm dar ve sabit gelirli çalışanlar bugün en sıkıntılı günlerden birisini yaşamaktadır. Yapılan yüzde 54,6 ‘lık artış mutfakta yaşanan gerçek enflasyonun üçte biri dahi değildir.
Önümüzdeki genel seçimlerde 85 milyon vatandaştan son defa daha oy isteyen hükümet, aradan 20 yıl geçmesine rağmen yalnızca emekçileri, dar ve sabit gelirli çalışanları pişman etmeyi becerebilmiştir. 20 yıldır AKP hükümetinin yarattığı derin krizden kaçan çalışanlar bir sonraki AKP hükümetinin yarattığı sefalet girdabında boğulmaktadır.
AKP hükümeti yalancı çobana dönen TÜİK’in fiyat/artış ve parasal göstergeleri değiştirmesi ile işçinin, emeklinin, dul ve yetimin, asgari ücretlinin, yoksulun ve işsizin refah düzeyinin yükseleceğini zannetmektedir. Sayın Cumhurbaşkanını, hükümet üyelerini ve hükümete destek veren parti ve STK’ları uyarıyoruz. Geçmiş hükümetleri siyasi mevta yapan işçi ve emekçi düşmanı ekonomik reçetelere sımsıkı sarılmaktan vazgeçmelisiniz. 20 yıldır uygulanan sefalet politikaları ile dar ve sabit gelirli kitlelerin sorunlarının çözülemeyeceğini artık görmelisiniz.
Bu yolun sonu siyasi mezarlıklara gitmektedir. Sizden önceki iktidarlar işçiye, memura, emekliye, işsize, dar ve sabit gelirliye şaşı baktılar, emekliye, dul ve yetime kör baktılar. İşsize, yoksula, fakire, kimsesize arkalarını döndüler. Haramzadelerin sofralarında ağırlandılar. Hazin sonlarının ne olduğu ise ortadadır. Dar ve sabit gelirlilerin talihsizliği ve kara yazgısı yalnızca AKP hükümetleri kaynaklı değildir. İşçilerin, memurların, yoksul ve dar gelirlilerin bir başka talihsizliği de mevcut sendikalardır. Çalışanların, emekçilerin, altta kalanların sesi olması gereken sendikalar biat ettikleri siyasi merkezlerin talimatıyla dilini yutmuş bir şekilde plazalarında sefa sürmeye devam etmektedir.
Bu yazgıyı değiştirmek emekçilerin ve emeklilerin elindedir. Kutsalların istismarıyla ve manipülasyonlarla işçinin, işsizin, emekçinin, emeklinin, garibanın oyunu alıp, haramzadelerin sofralarında sefa sürenleri önümüze sandık konduğunda oy vermeyerek, üyesinin değil biat ettiği ideolojik merkezin borazanlığını yapan sendikalardan ise istifa ederek kurtulmalısınız. Haram ve kibir anıtı siyasetin ana üssü AKP’yi siyasi mezarlığa göndermelisiniz. Emekçilerin alın terine musallat olan “sendika sünelerinden” kurtulmadıkça refaha ve rahata kavuşamazsınız.